Akkuzulu da ilk defa yöresel köy şenliği yapıldı

Akkuzulu da ilk defa yöresel köy şenliği yapıldı

Akkuzulu 24-25-26-27 Ekim 2024 Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar olmak üzere 4 gün boyunca Akkuzulu Yöre
Ana Sayfa Bizden Haberler, ÇUBUK HABERLERİ, Duyurular, Genel 24 Nisan 2019 2373 Görüntüleme

Akkuzulu da yaşanan olayla ilgili tüm detaylar

Türkiye-Irak sınır hattında Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Kavuşak Seriberi üst bölgesine sızmaya çalışan bölücü terör örgütü PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada önceki gün şehit düşen Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı’yı (26) memleketi Ankara’nın Çubuk İlçesi Akkuzulu mahallesinde yaklaşık 12 bin kişi son yolculuğuna uğurladı.Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı’nın cenazesi dün akşam uçakla Ankara’ya getirilmesi ardından cenaze aracı ile baba ocağı Çubuk’un Akkuzulu Mahallesindeki evinin önüne getirildi. Şehidin törenine katılan Kemal Kılıçdaroğlu, saldırıya uğradı. Yener Kırıkçı’nın dayısı Yüksel Tuzcu’nun da 1993 yılında Hakkari’nın Çukurca ilçesi Üzümlü Karakolu’na PKK’lı teröristlerin düzenlediği saldırıda şehit olduğu belirtildi. Baba Mustafa ile anne Ayşe’nin 2 erkek kardeşten küçük bekar olanı şehit Yener Kırıkçı’nın cenazesi, Akkuzulu Yeni Camide öğlen namazı sonrası kılınan cenaze namazından sonra askerlerin omuzlarına tekbirler ve dualar eşliğinde dayısı Şehit Yüksel Tuzcu’nun yanına götürülerek toprağa verildi. Türkiye’nin en çok şehit veren ilçelerinden biri olan Çubuk’ta şehit sayısı 73’e yükseldi.

YAŞANAN OLAYLARLA İLGİLİ TÜM DETAYLAR:

Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde saldırı

Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde saldırıCHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara’da katıldığı şehit cenazesinde bir grubun saldırısına uğradı.

CHP liderinin durumun iyi olduğu öğrenildi. Olay yerine çok sayıda güvenlik ekibi sevk edilirken, Kılıçdaroğlu’nun güvenli bir eve alındığı kaydedildi. Evin önüne toplanan kalabalığın “PKK dışarı” sloganları attığı öğrenildi. Çok sayıda takviye birlik olay yerine geldi. Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu evin önündeki güvenlik çemberi genişletildi. İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği de konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu evden çıkarılması için zırhlı bir araç bölgeye intikal etti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, Kılıçdaroğlu’nun tutulduğu eve geldi.

Ankara Valiliği’nden yapılan son dakika açıklamasında; “Olayın sorumluları hakkında yasal işlemlere başlanılmıştır.” denildi. Kılıçdaroğlu’na saldırı hakkında son dakika haberleri üst üste geliyor… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Ankara’nın Çubuk ilçesinde, şehit er Yener Kırıkcı için düzenlenen cenaze törenine katıldı. Törenin ardından CHP lideri bir grubun saldırısına uğradı. Arbede yaşanması üzerine güvenlik görevlileri olaya müdahale etti.

Hakkari’de terör örgütü mensuplarınca şehit edilen Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı’nın cenazesinde olaylar çıktı. Ankara’nın Çubuk ilçesi Akkuzu Mahallesi’ndeki cenazeye Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte katılan Kemal Kılıçdaroğlu, bir grubun saldırısına uğradı. Kılıçdaroğlu arbededen çıkartıldı ve güvenlik güçleri kontrolünde bir eve alındı. Kalabalık Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu eve girmeye çalışırken, polis ve askerler vatandaşlara engel oldu.

KILIÇDAROĞLU’NUN DURUMU İYİ

CHP liderinin durumunun iyi olduğu bildirildi. Kılıçdaroğlu, korumaları tarafından çevredeki bir eve götürüldü.

CHP’Lİ LEVENT GÖK’TEN AÇIKLAMA

CHP’li Levent Gök, Çubuk’ta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde yapılan saldırıya ilişkin, ”Yaşanan arbedede hepimiz bir yere savrulduk. Kemal bey iyi, güvenli bir yere alındı. Soğuk kanlı olmalıyız. Genel başkanımız bir açıklama yapacaktır” dedi.

ANKARA VALİLİĞİ’NDEN AÇIKLAMA

Ankara Valiliği: “(Kılıçdaroğlu’na saldırı) Olayın sorumluları hakkında yasal işlemlere başlanılmıştır. Çubuk ilçemizde icra edilen şehit cenazesi töreninde CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik müessif protesto eyleminin önlenmesine yönelik gerekli güvenlik tedbirleri alınmış olup olayın sorumluları hakkında yasal işlemlere başlanılmıştır.”

TBMM BAŞKANI ŞENTOP: PROVOKASYON AMACI TAŞIYABİLİR

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Ankara’daki bir şehit cenazesine katılım sırasında yaşanan fiziki saldırıyı kanayarak saldırının bir provokasyon amacı taşıyabileceğini belirtti Arkasındaki planlamanın da ortaya çıkarılması gerektiği kanaatindeyim.”

Kılıçdaroğlu: Bir milim geri adım atmayacağım

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde fiili saldırıya ilişkin açıklama yaptı.

CHP lideri, “Onlar sanıyorlar ki, CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu biz saldırınca geri adım atacak, bir milim adım atmayacağım. Bu ülkenin dirliğini ve bütününü hepimiz savunuyoruz. Bu ülkenin çakıltaşını bir kişiye feda etmem, vermem. Bu ülke için canını verecek birisi varsa onun adı Kemal Kılıçdaroğlu’dur” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Çubuk ilçesinde yaşadığı fiili saldırıya ilişkin olarak CHP Genel Merkezi’nde açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:

Bana yapılan saldırı Türkiye’nin birliğine ve bütünlüğüne yapılmış demektir. 82 milyonu kucaklayan bir genel başkanım. Ayrıca hiç kimse unutmasın hiç kimse. Ben kuruluşun ve kurtuluşun partisi olan Cumhuriyet Halk Parti’nin genel başkanıyım. Hiç kimse unutmasın, Kuvayi Milliyecilerin partisi Cumhuriyet Partisi genel başkanıyım. 82 milyonu kucaklayan bir partinin genel başkanıyım. Şavşat’tan Ardanuç’a giderken PKK terör örgütünün saldırısına uğramıştım, aynı saldırının benzerini bugün yaşadım.

“BU ÜLKENİN ÇIKARLARI İÇİN CANIMI FEDA EDERİM”

Onlar sanıyorlar ki, CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu biz saldırınca geri adım atacak, 1 milim adım atmayacağım. Bu ülkenin dirliğini ve bütününü hepimiz savunuyoruz. Bu ülkenin çakıltaşını bir kişiye feda etmem, vermem. Bu ülke için canını verecek birisi varsa onun adı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Şehitler bizim şehitlerimiz, bizim onurumuz. Sonsuzluğa uğrarken hepimizin yüreğinde acı duyuldu. Şehitliğin yüce mertebe olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama benim şehit cenazesine gitmemi istemiyorlar. Sanıyorlar ki,baskı kuracağız, tehdit edeceğiz, saldıracağız, Kemal Kılıçdaroğlu şehit cenazelerine katılmasın. Katılacağım, sonuna kadar katılacağım. O şehitler 82 milyonun şehididir.

 “BEN MEHMETÇİK BABASIYIM AYNI ZAMANDA”

Bugün şehidimiz Yener Kırıkçı, Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesine ve yakınlarına Allah’tan sabır diliyoruz. Şehit ailesinin üzüntüsü bizim de üzüntümüz. Bunların, saldıranların şehide, namaza, inanca saygısı yoktur. Bunların hiçbirisi gerçek anlamda samimi Müslüman da değildir. Şehidin cenazesine katıldık, namaz kıldırmadılar. Bu ülkenin vicdanı sormayacak mı, siz namazdan ne istiyorsunuz, siz şehitten ne istiyorsunuz? Saldıranlara söylemek isterim, ben bir Mehmetçik babasıyım aynı zamanda. Onlar gibi değilim, onlar gibi olmadım aynı zamanda.

“HANGİ YÜZLE ŞEHİDİN CENAZE NAMAZINI KILDIRTMIYORSUNUZ?”

Şehitler ölmez, vatan bölünmez, bu bizim şiarımızdır. Çanakkale’de şehitlerimiz var bizim. Dumlupınar’da, Sakarya’da, Afrin’de var şehitlerimiz bizim. Biz şehitler arasında hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Başımız üstünde yeri vardır, 82 milyonun gururudur. Biz böyle bilir, böyle davranırız. Biz bu ülkeyi nasıl kurduk, bu ülkeyi nasıl inşa ettik. Bu ülkenin temellerinde, harcında on binlerce, yüzbinlerce şehidimizin acısı, kanı, gözyaşı vardır. Siz hangi yüzle bir şehit cenazesini kıldırmıyorsunuz, dönüp hep beraber sormak zorundayız.

Kılıçdaroğlu’na saldırı sonrası köy muhtarı konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’taki şehit cenazesinde yapılan saldırı sonrasında, köy muhtarı yaşananları anlattı..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, saldırıya uğradığı şehit Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninin düzenlendiği Akkuzulu Mahallesi’nin muhtarı Halil Kökmen yaşananları anlattı.

Kökmen, Kılıçdaroğlu’na yumruk atanı tanıdığını; ancak gruptaki diğer saldırganları tanımadığını söyledi. Kökmen, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cenazeye geldiğinde namaz kılınmak üzereydi. O arada halk yuhalamaya, bağırmaya başladılar. Cenaze namazını da halkın bağırmaları arasında kıldık. Namazdan sonra biz top arabasıyla önden mezarlığa çıktık. Kemal Bey daha arkadan geliyordu. Kılıçdaroğlu’nu yuhalayıp üzerine saldırmışlar. O arada arbede yaşanmış. Yumruk atan bizim köyümüzden biri, olayda 5-6 kişi daha var. Onlar tanıdık değil, bu köyden değil” dedi.

‘KEMAL BEYDEN ÖZÜR DİLEDİM’

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Rahim Doruk’un evine sığındığını hatırlatan muhtar Kökmen, “Sonra vatandaşlar oraya toplandı. Ben olaylar sırasında mezarlıktaydım, telefon ettiler, mezarlıktan geldim. Vatandaşları dağıtmaya çalıştık; ama daha çok toplandılar. O arada Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar geldi. Evde normal sandalyede oturuyordu. Bir sıkıntısı yoktu. Öyle yara beresi yoktu, gayet sağlığı yerindeydi. Köyüm adına Kemal Beyden özür diledim ve bunun bir provokasyon olduğunu söyledim. Kemal bey de herkesin acılı olduğunu söyleyerek, ‘Olur, acıyla olabilir; ama beni yıldıramazlar. Şehit cenazelerine de katılacağım, vatandaşlarımla da konuşacağım, buluşacağım’ diye konuştuk. Kemal bey evden çıkmadan önce onu kamufle etmek için ‘mont ve şapka verelim’ dedik; ama kabul etmedi. ‘Ben böyle çıkacağım’ dedi. Bu şekilde de evden çıktı” dedi.

‘ŞEHİT KÖYÜMÜZÜN, OLAY KÖYÜMÜZÜN DEĞİL’

Cenazede neredeyse 10 bin kişi olduğunu söyleyen muhtar Halil Kökmen, “Şehit köyümüzün; ama bu olay köyümüzün değil. Aile için bu ikinci şehit oldu. Annesinin ağabeyi de 1993 yılında şehit olmuştu. Bu da ikinci şehit acısı oldu. Ailesi benim akrabam aynı zamanda. İlk haberi de ben vermiştim. Şu anda hiçbir şey düşünemiyorlar, çok üzgünler. 2 çocukları vardı, biri şehit oldu” diye konuştu.

ŞEHİDİN AMCASI: NE DİYECEĞİMİ BİLMİYORUM

Şehit Yener Kırıkcı’nın amcası Ziya Kırıkcı ise ayakta durmakta güçlük çekerken, aile olarak çok üzgün olduklarını söyledi. Amca Kırıkcı “Şehidin anne ve babasının durumu iyi değil. Köyde olan olay için ne diyeceğimi bilmiyorum. Cenazeden çok zor geldik zaten. Neyin ne olacağını bilmiyorum” dedi.

KÖYLÜLER: BU PROVOKASYON

Köylülerden Kaya Küçük, Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının ve köyün adının bu şekilde çıkmış olmasının üzüntü verici olduğunu söyledi. Olayın bir provokasyon olduğunu ifade eden Küçük, “Kılıçdaroğlu’na yapılan doğru değil; ama içinden birkaç provokasyoncu çıkıp, köyümüzün de adını kötüleyerek, bizleri de kötüleyerek bu hale getirdiler. Olmaması gerekiyordu. Bizim acımız büyük, şehidimiz var. Biz onunla ilgileniyoruz şu anda. Muhakkak bu köyden değiller, zaten bizim köyümüzde kimse yapmaz bunları. Bu köyde emeğiyle çalışan, gariban insanlar. Köyde azılı insan yok. Olmaması gerekiyordu; ama oldu. Şehidimizin ailesini, evlerini görüyorsunuz, hepsi perişan durumdalar. Bu memleketin polisi, savcısı, hakimi var. Provokasyonsa onu da bulur” dedi.

Köylülerden Hilmi Çakırgöz ise olayın anlık geliştiğini belirterek, “Olay tamamen o anda oluşan, milletin galeyana gelmesi. Bence önceden organize edilmiş bir durum yoktur. Bir kıvılcım yani, bizim köyümüzün bu olayda ufak bir hatası bile yoktur. Katılım çok fazlaydı, kimin nereden geldiğini bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

VALİ ŞAHİN, ŞEHİT AİLESİNİ ZİYARET ETTİ

Ankara Valisi Vasip Şahin, şehit Yener Kırıkcı’nın baba evini ziyaret ederek, aileye başsağlığı diledi. Evde şehidin annesi Ayşe, babası Mustafa Kırıkcı ile görüşen Vali Şahin, daha sonra taziye çadırına geçerek şehit yakınlarıyla birlikte dua etti. Gazetecilerin olaya ilişkin sorularını yanıtsız bırakan Şahin, ziyaretinin ardından köyden ayrıldı.

Ev sahibi, Kılıçdaroğlu’nun getirilişini anlattı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun güvenlik nedeniyle tutulduğu evin sahibi Rahim Doruk, “Gelenlerin kim olduğunu görmedim. Kemal Bey kalabalığın içindeydi. İtiş kakış yaşandı. Polisler bana, ‘Kemal Bey’in can güvenliği yok, içeri almak zorundayız.’ dedi.” bilgisini verdi.

Doruk, Kılıçdaroğlu’nun güvenlik nedeniyle evine getiriliş anlarını anlattı.

Türkiye-Irak sınır hattında teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan askerden piyade er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninin ardından evine geldiğini belirten Doruk, eve geldikten bir süre sonra dışarıdan gelen sesler nedeniyle kapıya çıktığını söyledi. Doruk, bu sırada kalabalık bir grubun evine doğru geldiğini gördüğünü aktararak, şöyle devam etti: “Gelenlerin kim olduğunu görmedim. Kemal Bey kalabalığın içindeydi. İtiş kakış yaşandı. O sırada ne olduğunu anlamaya çalıştım. Oradaki polisler bana, ‘Kemal Bey’in can güvenliği yok içeri almak zorundayız.’ dedi. Kapıyı açmam istendi, eşim kapıyı açtı. Kalabalık grup içeri girdi. Anahtarla kapıyı kilitlediler. Evimin içerisinde, koridorda sandalyede Kemal Kılıçdaroğlu’nun oturduğunu gördüm. O an rüyada mıyım, bu durum gerçek mi diye düşündüm. Bunları gerçekten yaşıyor muyum diye düşündüm.”

Bu sırada dışarıda sloganlar atıldığını anlatan Doruk, bu kişilerin evine de zarar verdiğini söyledi.

Doruk, tepkilere rağmen gerekeni yaptığını ifade ederek, “Benim kapıma kim sığınırsa, benim evime kim gelmişse geri çeviremem. Müslüman’san, Allah korkusu varsa kimseyi çeviremezsin. Biz dinimizin gereğini yaptık. Kemal Bey içeri geldiğinde psikolojik olarak iyi görünmüyordu. Saçı başı dağınıktı. Kendisiyle bir müddet sonra konuştuk. Bana hayatını kurtardığımı dolaylı yollardan söyledi. Teşekkür etti. Ben de kendisine, her Türk vatandaşının, Müslüman’ın yapması gereken budur ifadesini kullandım.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun eşinden su istediğini belirten Doruk, “Giderken ailemize çok teşekkür etti. Bizimle vedalaştı. Birkaç gün içerisinde tekrardan bize geleceğini, bana hayat borçlu olduğunu söyledi.” dedi.

‘TAHMİN EDEMEDİK’

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun güvenlik amacıyla tutulduğu evde kendisinin de olduğunu söyledi.

“Olayların o noktaya gelebileceğini tahmin edemedik ama anlaşılıyor ki orada çok değişik gruplar belli hazırlıklar yapmış.” ifadesini kullanan Emir, bu gruplar nedeniyle provokasyonların yavaş yavaş yükseldiğini iddia etti.

Emir, etkili önlemler almadığını ileri sürerek, “Bu olaya bakarak daha sorumlu, daha sağduyulu davranması gereken, konuşulması gereken bir süreçten geçiyoruz. Asla olmaması gereken olaylar oldu. Şehit hepimizin şehidi. Biz her zaman vatanımızın birliğinden, beraberliğinden yanayız.” ifadelerini kullandı.

Şehit Babası: Buraya gelmesinden çok üzüntü duydum

Şehit Yener Kırıkçı’nın babası Mustafa Kırıkçı, oğlunun cenaze töreninde Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğramasıyla ilgili ilk kez konuştu. Kırıkçı, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun buraya gelmesinden çok üzüntü duydum” dedi.

Hakkari’de PKK’lı teröristlerce şehit edilen Yener Kırıkçı’nın babası Mustafa Kırıkçı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’nın Çubuk İlçesindeki şehidin cenazesine gelmesiyle ilgili rahatsızlığını dile getirdi. Kırıkçı, “Ben şehit babası olarak Kemal’in buraya gelmesinden çok üzüntü duydum” dedi.

Türkiye-Irak sınırında şehit düşen Yener Kırıkçı, Ankara’nın Çubuk ilçesinde toprağa verildi. Şehidin törenine katılan Kemal Kılıçdaroğlu, saldırıya uğradı.

ŞEHİDİN BABASI: GELMESİNDEN ÇOK ÜZÜNTÜ DUYDUM

Şehidin babası Mustafa Kırıkçı, “Ben şehit babası olarak Kemal’in buraya gelmesinden çok üzüntü duydum. Kendisinin de haberdar etmediği için halkımız da ona karşı bir şeyde bulunmuştur yani” ifadelerini kullandı.

ŞEHİDİN AMCASI: HALK KENDİ KENDİNE GALEYANA GELDİ

Şehidin Amcası Ziya Kırıkçı ise durumdan rahatsız olduklarını ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinden sonra gerilimin yaşandığını belirterek, “Kemal Beyin geleceğinden hiç haberimiz yoktu. Biz şehit acısını çekiyoruz. Halk kendi kendine galeyana geldi. Her şey dört dörtlük yapıldı hazırlandı cenazemiz için. Kılıçdaroğlu gelince ortalık karıştı” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendilerini ziyaret edeceğinden haberlerinin olmadığını ve yaşanan gerilimin Kılıçdaroğlu geldikten sonra meydana geldiğini dile getirdi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN GELMESİNİ ZATEN İSTEMİYORDUK”

Şehidin dayısının oğlu Aydın Tuzcu, acılarını yaşayamadıklarını ve şehidin annesinin evladını göremediğini ifade ederek, “Biz zaten şehidimizin defnini yapmak istiyorduk. Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesini zaten istemiyorduk. Biz zaten kendi acımıza yanıyorduk. O an gelmesiyle zaten halk galeyana geldi. Gelmeseydi daha iyiydi. Bize de bir telefon edilmedi. Geldiğinden bizim haberimiz yoktu. Yani şehidimiz annesine ben baktıramadım. Neredeyse devrilecekti. Zaten amcamızı 93’te şehit verdik. Siyaset ile de bir işimiz yok bizim. Kendi acımızın yanında bir de o çıktı bize. Kendimiz zaten yandık. Ben halama baktırıyordum o gelince ortalık karıştı. Gösteremedim şehidimizin annesine, yapamadık. Yandık” dedi.

Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı planlı bir provokasyon mu?

Şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ile ilgili köy muhtarı açıklamalarda bulundu. Saldıranların köyden kişiler olmadığını söyleyen muhtar, provokasyona dikkat çekti.

Şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ile ilgili köy muhtarı A Haber’e özel açıklamalarda bulundu. Saldıranların köyden kişiler olmadığını söyleyen muhtar, provokasyona dikkat çekti.

“Fotoğraftakiler bizim köylülerden değildi” diyen Muhtar, “Vatandaşı, 2’si kadın 4-5 kişi kışkırttı. Aile ile de konuştum Kılıçdaroğlu’nun geleceğinden haberleri yoktu. Ben de şehidin yakınıyım Kılıçdaroğlu’nun gelmesi zaten istenmiyordu. Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle provokasyon başladı.” dedi.

BİRİLERİ SOKAKLARI KARIŞTIRMAK MI İSTİYOR?

‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun cenaze alanına gelmesiyle provokasyonun başladığının belirtilmesiyle planlı bir provokasyon mu gerçekleştirildi?’ sorusunu akıllara geldi. ’31 Mart yerel seçimlerinde usulsüzlüklerin ortaya çıkması ve Yüksek Seçim Kurulu’nun vereceği karar öncesinde birileri sokakları karıştırmak mı istiyor?’ yorumları yapıldı.

Devlet Bahçeli’den Kılıçdaroğlu açıklaması

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde saldırıya uğramasına ilişkin, “Karşı karşıya kaldığı olaylardan memnuniyet duymak mümkün değil. Bunu bir siyasi partinin liderine yapmak yakışık almaz, kabulü mümkün değ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde saldırıya uğramasına ilişkin, “Karşı karşıya kaldığı olaylardan memnuniyet duymak mümkün değil. Bunu bir siyasi partinin liderine yapmak yakışık almaz, kabulü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı.

Antalya’dan Ankara’ya dönüşünde Afyonkarahisar’da verdiği molada kendisini izleyen gazetecilere konuşan MHP lideri Bahçeli özetle şunları kaydetti:

KABULÜ MÜMKÜN DEĞİL

“Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bir şehidimizin cenaze namazına katılmak için gitmiş olduğu Akkuzulu Mahallesinde karşı karşıya kaldığı olaydan memnuniyet duymak mümkün değildir. Bu  bir siyasi partinin hele hele iktidar partisinden sonra meclis te sayısal çoğunluğu bulunan bir siyasi partinin liderine yapmak yakışık almaz, kabulü mümkün değildir. Ama bir bilgi olarak söylüyorum. Bir siyasi partinin lideri nereye nasıl gideceğine kendisi araştırmalı danışmanlarına sormalı parti yöneticileriyle görüş alışverişinde bulunulmalı. Ve ondan sonra da eğer gitmeyi çok uygun bir zemin olarak görüyorsa her türlü ihtimalin de tedbirini alarak gitmesi lazımdır.

1 MAYIS’A HAZIRLIK MI YAPILMAKTADIR

Şimdi Çubuk Akkuzulu Mahallesi’nde en son mahalli idareler seçimlerinde Cumhur İttifakı 1260 oy almış, yüzde 73.30 oranında. CHP artı ip ittifakı 169 oy yüzde 9, 83. Yani gerilim içinde yapılmış olan bir seçim iddiası var, bu seçim ortamında siz yüzde 9 oy aldığınız yere Mehmetçiğin cenaze namazına katılmak için gitmeyi düşünüyorsunuz. Ama orada karşılaşacağınız bir olayı neyle izah edeceksiniz. Böyle bir olayın zemini hazırlanmış mıdır, 1 Mayıs olaylarına bugünden hazırlık mı yapılmaktadır. Türkiye de mazbatayı daha da gererek Türkiye’de farklı farklı sonuçları elde etmek için çaba mı gösteriyorsunuz.

BAKAN ÇOK YÖNLÜ İNCELEMELİ

Bu durumu İçişleri Bakanı çok yönlü incelemeli. Köy halkı teker teker dinlenmeli. CHP’ye bakış nasıl, emniyet güçlerinin ‘şu eve alalım orada gerilimi düşürelim’ dediği zaman ev sahibi dahi ‘bunu buraya almayın’ diyor ise bunları kamuoyu ile paylaşın. Sayın Uğur Dündar bu konuşu bir incele lütfen.

Bugünkü konuşmalardan MHP’yi tahrik edici bir unsur olarak Bahçeli’yi gündeme taşımanın faydası nedir bunun CHP’ye bir faydası yok. 1 Mayıs’ı hazırlayan ve FOX TV’de konuşmasını dinlediğimiz 1 Mayıs hak arama değil işçi meydanıdır, Taksim de yapılmalıdır. ‘Meydanlarda bunu yapmaya gerek yoktur’ ifadesini kullanan Taksim’deki 1 Mayıs ısrarı nedir…

AĞUSTOS BÖCEKLERİ GİBİ

Bütün bunların hepsinin açıklanması lazım ama açıklanırken de bir şeye dikkat etmek gerekiyor o da Bir Zamanlar Çukurova dizisinde Fekeli Ali Rahmet bey var. O bazı olayları görürken kendisinin evlatlık aldığı kişiye bir tavsiyede bulunuyor, ‘huhulet ve suhulet ile hareket ediniz’ diyor. Şimdi ne yapalım. Ali Rahmet beyi televizyona çıkartıp tüm siyasilere öğüt verebilecek tarzda bir konuşma yapmasını rica etsek suhulete ve sükunete ne kadar riayet edecekler. Ben uyacağımızı kendi adıma ve partim adına söylüyorum. Ama CHP’deki genel başkan yardımcıları ağustos böcekleri ne diyecekler onu merak ediyorum.

BUGÜN TERCİH EDİLME SEBEBİ NE

(Tehlikeli olaylar değil mi) Çok. Beraber düşünmek lazım. Çok yönlü. PKK unsuru çok dini bir anlam yüklü gecede saldırıda bulunuyorsunuz dört Mehmetçiği şehit ediyorsunuz. Altı Mehmetçik yaralı. Böyle bir saldırının bugün tercih edilmesinin sebebi nedir. Kandile her gün bomba yağarken bu bölgeye girip PKK militanları saldırıyı nasıl yapıyor. Saldırının hemen arkasından olaylar beraberinde geliyor. Ama ondan önce de biraz evvel gösterdiğimiz gibi ‘Demirtaş’ın çizgisini beğeniyorum’ diyor. Bu cümle dahi mazbatanın iptalini gerektiren bir ifadedir. Cezaevinde olan 55 kişinin ölümünden sorumlu Selahattin Demirtaş’ın çizgisini beğeniyorsan senin çizgin CHP’nin çizgisi değil. Senin çizgin Atatürk’ün çizgisi değil. Senin çizgin demokrasinin çizgisi değil. Senin çizginin ne olduğunu bir gün bu millet öğrenecek.

BU AKŞAM YSK TOPLANSIN

Bu PKK ve FETÖ veya CHP’nin içindeki ihtiras sahibi bir azınlığın çizgisidir. Tekraren ifade ediyorum diyorum ki bu akşam YSK toplansın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinde oynanan oyunda kendisi oyunun bir figürü müdür değil midir önce onun tespitini yapsın. Figürü değilse onun partisinin adayının mazbata kavgasına bu akşam son versin. Türkiye’yi huhulet ve suhulet davet etsin. Ali Rahmet beye ihtiyaç var.

O BÖLGEDE NE İŞİN VAR SENİN

Çok yönlü incelemek ve düşünmek gerekiyor. Biz Ankara’ya dönüş sırasında arkadaşlarımız bize telefonla bildirdiler. ‘Cenaze namazında böyle bir olay oldu’ dediler. Ben Ankara il başkanımıza ‘Akkuzulu Mahallesinin durumun öğren bakalım’ dedim. Takip ettiğim yol bu. Oradaki potansiyeli gördükten sonra tahrike teşvike bir takım bir kavgaya çatışmaya müsait mi değil mi. Yüzde 9.83 oy aldığın yere hala mahkemede aklanmamış paklanmamış bir belediye başkanı ile gidiyorsun. O bölgede ne işin var senin. İki gün sonra taziye evine gitsen acısının hafiflediği bir ortamda başsağlığı dilesen ne olur. Ankara’nın dışında hangi cenaze törenlerine bu kadar iştahla katıldın. Bunların sorularını bu millet sormalı.

TATİLE ÇIKMASI LAZIM

Özellikle de bugün sosyal medyada yer alan her zaman da söylüyorum ama köşe yazarı ve aydın zümre biraz ihtiyatlı olmalı. MHP’yi suçlayınca ne olacak. Yani MHP’yi  bu çatışmanın ortasına çekecek kadar sende akıl yok, sende zeka da yok. Senin sözünle hareket edecek zafiyet içinde bir MHP de yok. Sen kimsin yani böyle bir durumda bizi nasıl oyunun içiresine çekeceksin. 50 yıldan beri çekememişler şimdi nasıl çekeceksin ama şu tablo önemli bir tablo. Bu Akkuzulu’da yaşayanlar kimdire bakarsan bunların çoğu sert adamlar. Akkuzulular inançları siyasi davranışlarıyla sert adamlar. Eğer bunlara ‘bu adam burada ne geziyor bunu sokmayın köye’ demişlerse, televizyonda yaşlı bir adam yumruk atıyor. O adama yumruk attıracak kadar ne yaptın sen Kemal Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir tatile çıkması lazım.”

Kılıçdaroğlu’na saldıran Osman S. gözaltına alındı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırının faillerinden Osman S.’nin yakalandığı, gözaltına alınan 5 kişinin de ifade işlemlerinin Çubuk’ta sürdüğü bildirildi.

Çubuk’ta, şehit Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkcı’nın (26) cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman S., Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yakalanarak, gözaltına alındı. Gözaltındaki diğer 5 kişinin de ifade işlemlerinin sürdürüldüğü belirtildi.

Türkiye- Irak sınırında yürütülen operasyon sırasında, terör örgütü PKK mensubu teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan askerlerden Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkcı, dün Ankara’nın Çubuk ilçesine bağlı Akkuzulu Mahallesi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Cenazede CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir grubun tekmeli ve yumruklu saldırısına uğradı. Koruma ekibi ve güvenlik güçleri tarafından mahalledeki Rahim Doruk’un evine götürülen Kılıçdaroğlu, yaklaşık 1,5 saat sonra bu evden çıkarılıp, bindirildiği zırhlı araçla bölgeden götürüldü.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca saldırı ile ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, Kılıçdaroğlu’na yumruk atan kişinin, mahallede oturan Osman S. olduğu belirlendi. Saldırıyla ilgili 5 kişinin daha kimliği belirlenerek, gözaltına alındı.

Olaydan sonra kaçıp, ortadan kaybolan Osman S. ise Çubuk’a yaklaşık 190 kilometre uzaklıkta, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yakalanıp, gözaltına alındı.

Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada, “Olayla ilgili 5 şüphelinin de Çubuk İlçe Jandarma Komutanlığında ifade işlemleri devam etmektedir. Olaya karıştıkları iddia edilen diğer şüphelilerin kimlik tespiti ve araştırılması işlemleri de titizlikle yapılmaktadır. Olay çok yönlü olarak tüm ayrıntılarıyla araştırılmaktadır” denildi.

Kılıçdaroğlu’nu yumruklayan Osman Sarıgün’ün ilk ifadesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesine katılmak için gittiği köyde saldırıyı gerçekleştirenlerden Osman Sarıgün’ün ilk ifadesi ortaya çıktı.

Ankara’nın Çubuk ilçesinde, şehit Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkcı’nın (26) cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yakalanarak, gözaltına alındı. Sarıgün Çubuk Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemleri tamamlananmasının ardından jandarmadan elleri kelepçeli çıkarılıp, Çubuk Adliyesi’ne götürüldü.

‘KALABALIKTA GALEYANA GELDİM’

Osman Sarıgün’ün, jandarmadaki ilk ifadesinde, kalabalık arasında galeyana gelerek, Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk attığını söylediği belirtildi. Sargün’ün, terör bağlantısı ise tespit edilmedi. Sarıgün’ün, adliyedeki işlemleri sürüyor.

Diğer saldırganların işlemleri sürüyor

Gözaltındaki diğer 5 kişinin de ifade işlemlerinin sürdürüldüğü belirtildi.

Türkiye- Irak sınırında yürütülen operasyon sırasında, terör örgütü PKK mensupları ile çıkan çatışmada şehit olan askerlerden Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkcı, dün Ankara’nın Çubuk ilçesine bağlı Akkuzulu Mahallesi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Cenazede CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir grubun tekmeli ve yumruklu saldırısına uğradı. Koruma ekibi ve güvenlik güçleri tarafından mahalledeki Rahim Doruk’un evine götürülen Kılıçdaroğlu, yaklaşık 1,5 saat sonra bu evden çıkarılıp, bindirildiği zırhlı araçla bölgeden götürüldü.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca saldırı ile ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, Kılıçdaroğlu’na yumruk atan kişinin, mahallede oturan Osman Sarıgün olduğu belirlendi. Saldırıyla ilgili 5 kişinin daha kimliği belirlenerek, gözaltına alındı.

Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada, “Olayla ilgili 5 şüphelinin de Çubuk İlçe Jandarma Komutanlığında ifade işlemleri devam etmektedir. Olaya karıştıkları iddia edilen diğer şüphelilerin kimlik tespiti ve araştırılması işlemleri de titizlikle yapılmaktadır. Olay çok yönlü olarak tüm ayrıntılarıyla araştırılmaktadır” denildi.

ZEKİ AVAN:CENAZE TÖRENİNDE YAŞANAN OLAYLAR BİZLERİ ÜZMÜŞTÜR

Çubuk Terör mağdurları derneği başkanı Zeki Avan: “Çubuk ilçesinin 73. şehidi yener kırıkçı’nın cenaze töreninde yaşanan olaylar bizleri üzmüştür” dedi.

Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Kavuşak Seriberi üst bölgesine bölücü terör örgütü PKK’lı teröristler tarafından saldırı düzenlenmiş ve çıkan çatışmada 4 vatan evladımız şehit düşmüş şehitlerden birisi de İlçemiz Akkuzulu Mahallesinden Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı kardeşimiz olmuştur. Şehit Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı’nın cenazesi yapılan törenle 21 Nisan 2019 Pazar günü Akkuzulu mahallesinde kılınan öğle namazı sonrası Akkuzulu mezarlığına toprağa verilmiştir. Şehit Yener Kırıkçı ile birlikte tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehit ailesine, yakınlarına, silahlı kuvvetlerimize ve Türk milletine başsağlığı, Yaralı Askerlerimize de acil şifalar diliyoruz. Bölücü terör örgütü PKK’yı ve destekçilerini şiddet ve nefret ile kınıyoruz. Bizler ilçemizin 73. Şehidi Yener Kırıkçı’nın acısını yaşarken, Şehidimizin cenaze töreninde demokratik çerçevede yapılan eleştiri ve protestolardan sonra CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan fiziki saldırı bizleri derinden üzmüştür. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başta Şehit ailesinin ve Çubuk ilçesinin misafiridir. Bu tür saldırılar misafirlere yapılan bir saygısızlıktır. Hele hele bu bir şehit cenaze töreni ise hiç de hoş olmayıp, yakışmamıştır. Yapılan bu saldırılar bizleri müteessir etmiştir. Şehidimizin cenaze törenini gölgede bırakmıştır. Ülkemizin genelinde ve Çubuk ilçemiz şehidimizin acısını yaşarken, İlçemizin böyle bir olayla anılır olması bizleri daha da üzmüştür. Bu tür çirkin olayları kabul etmiyoruz. Çubuk ilçemiz de çok güzel faaliyetler yapılmaktadır. Güzel şeylerle anılmak istiyoruz ve bu konuda herkesten daha dikkatli ve hassas olmalarını bekliyoruz” dedi.

Bakan Soylu: 9 kişinin tamamı Akkuzulu Köyü’ndendir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıya ilişkin “9 kişi gözaltında.

Kamera görüntüleri incelendi. İlk veriler elde edildi. Gözaltına alınan 9 kişi Akkuzulu Köyü’nden. Dışarıdan kaynaklı provokasyon iddiası doğrulanamadı. Saldıryı yapan kişi şehidimizin bir yakını.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenlenen saldırıya ilişkin basın toplantısında konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıya ilişkin konuşan Soylu, “9 kişi gözaltında. Kamera görüntüleri incelendi. İlk veriler elde edildi. Gözaltına alınan 9 kişi Akkuzulu Köyü’nden. Dışarıdan kaynaklı provokasyon iddiası doğrulanamadı. Saldıryı yapan kişi şehidimizin bir yakını.” dedi.

Soylu’nun açıklamalarından satırbaşları;

“Şehit Yener Kırıkcı’nın cenazesine 12 bin vatandaşımız katıldı. Güvenlik için bir jandarma komando bölüğü, 9 jandarma trafik timi, istihbarat unsurları, 2 özel harekat timi olay yerinde mevcuttur. Önce Mnsur Yavaş geldi. Kendisine köylü kadınların sözlü protestosu oldu. Kılıçdaroğlu geldikten sonra on da yoğun sözlü protesto oldu. Evde Kılıçdaroğlu’nun güvenliği sağlandı. Yolun açılması ve yoğunluğun azalması beklendi.

“Zırhlı araçla evden çıkarıldı”

Genel Başkan zırhlı araçla evden çıkarıldı. Fiziki saldırıyı onaylayamayız. Adli ve idari soruşturma başlatıldı. 9 kişi gözaltında. Kamera görüntüleri incelendi. İlk veriler elde edildi. Gözaltına alınan 9 kişi Akkuzulu Köyü’nden. Dışarıdan kaynaklı provokasyon iddiası doğrulanamadı. Saldıryı yapan kişi şehidimizin bir yakını. Olay yerinde şehit yakınları ve akrabaları vardı. Bilmeden ya da bilerek köylülere hakaret kabul edilemez. Olaydan siyasi bir rant çıkartmak kabul edilemez. Gerginlik oluşturacak adımlardan kaçınmak herkesin prensibi olmalıdır. Kalabalığın dağıtılması için konuşmalar yapıldı.

“Güvenlik birimleriyle paylaşmalıydı”

Bir Genel Başkan cenazeye gelecekse bunu diğer güvenlik birimleriyle paylaşmalıydı. Bu noktaya dikkat etmediler. Kimsenin geleceğinden bilgisi söz konusu değildi. Örgütlü organizasyon iddiası hakkaniyetli değil. Klılıçdaroğlu, Ankara’dan İstanbul’a yürüdü o zaman hiç böyle bir şeye mahal vermedik” dedi.

Akkuzulu yaşanan olayla ilgili tüm gelişmelerin devamı

Ankara Valiliği: Çubuk’ta sopa iddiasına kanıt yok

Ankara Valiliği, ‘Çubuk’ta sopalar dağıtıldı’ iddiasını doğrulayacak bilgi ya da görüntüye ulaşılamadığını açıkladı. Ankara Valiliği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Pazar günü saldırı düzenlenen Ankara’nın Çubuk ilçesinde bazı kişilere sopalar dağıtıldığını doğrulayacak bir bilgiye ya da görüntüye ulaşılamadığını açıkladı.

Kılıçdaroğlu’na saldıran Osman Sarıgün’ün ilk ifadesi ortaya çıktı!

Şehit cenazesinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün’ün ilk ifadesi ortaya çıktı. Akkuzulu köyünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik yumruklu saldırıda bulunan Osman Sarıgün Çubuk Adliyesine getirildi. Sarıgün jandarmadaki ilk ifadesinde, kalabalık arasında galeyana gelerek Kılıçdaroğlu’na yumruk attığını söyledi. Hakkari’de şehit düşen Yener Kırıkcı’nın Çubuk’un Akkuzulu köyündeki cenaze töreninde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı olayının faillerden Osman Sarıgün, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde güvenlik güçlerince yakalanarak ifadesi alınmak üzere İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü. İfadesi alınan Osman Sarıgün, jandarma ekiplerince Çubuk Adliyesine getirildi. Kılıçdaroğlu’na saldırının faili Sarıgün jandarmadaki ilk ifadesinde, kalabalık arasında galeyana gelerek Kılıçdaroğlu’na yumruk attığını söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğradığı köyün muhtarına tehdit

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenlenen saldırının ardından köyün muhtarı Halil Kökmen’in tehdit edildiği ifade edildi.

Abdulkadir Selvi, “Kılıçdaroğlu’nu daha büyük tehlike bekliyormuş” başlığıyla yayımlanan yazısında “Biz Kılıçdaroğlu’na saldırıya odaklandık ama CHP Lideri, koruma amacıyla alındığı evde de büyük bir tehlike atlatmış. Bu sözlerimden evin içinde Kılıçdaroğlu’na yönelik olumsuz bir müdahale yaşandığı sonucu çıkarılmasın” dedi.

Selvi’nin yazısının ilgili bölümü şöyle: “Kılıçdaroğlu evde tutulurken, Akkuzulu Köyü Muhtarı Halil Kökmen, ’Kemal Bey’i köyden çıkarmamız lazım. Kalabalıklar geliyor, Pursaklar’dan gelenler varmış’ diyor. Tehlikenin büyüdüğü uyarısında bulunuyor. Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğradığı haberi birilerine ulaştırılmış olmalı ki saldırganlara destek vermek için birileri organize olup harekete geçmiş. Kimi zaman saldırı organize olur, kimi zaman saldırıdan sonra organize olunur. Bunun üzerine muhtar, eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Ankara Emniyet Müdürü Servet Avcı ve Özel Harekât Şube Müdürü Eraslan Er, Kapaklı köyü istikametinden bir çıkış planı yapıp Kılıçdaroğlu’nu tahliye ediyorlar. Tahliye sürecini yöneten isimlerden birisi de Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya… Bu tür süreçler kırılma anıdır. Biz karanlık dönemlerin içine bir günde itilmedik. O nedenle bu sürecin yönetimi çok önemli. Eğer bir kırılma olursa, derin güçler harekete geçer, uyuyan hücreler uyanır, bir de bakmışız ki ülke bir kaosun içine itilmiş. Dün bu olayların yaşandığı köyün muhtarı Halil Kökmen’le konuştum. “Dünden beri tehdit telefonları alıyorum” dedi. İrkildim. ’Kılıçdaroğlu’na bunu nasıl yaparsınız. Bunun hesabını soracağız’diye tehdit ediliyormuş. Emniyet birimlerine iletmiş. Ancak bu ülke Madımak’tan 3 gün sonra Başbağlar katliamını yaşadı. Birileri, Başbağlar için ’Madımak’ın rövanşı’ demişti.

Kılıçdaroğlu kendisine saldıranlardan şikayetçi oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şehit cenazesinde kendisine saldıran şüphelilerden avukatı aracılığıyla şikayetçi oldu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Çubuk ilçesi Akkuzulu Mahallesi’nde 21 Nisan Pazar günü şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreni sonrasında uğradığı saldırıya ilişkin soruşturma kapsamında şüpheliler hakkında şikayette bulundu. Kılıçdaroğlu’nun şikayet dilekçesinin avukatı Celal Çelik aracılığıyla başsavcılığa iletildiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıya ilişkin Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 9 kişi gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden 3’ü savcılıktan serbest bırakılırken 5’i ise adli kontrol şartıyla salıverilmişti. Kılıçdaroğlu’na yumruk attığı kameralar tarafından görüntülenen şüpheli Osman S.’nin de gözaltı süresi uzatılmıştı. Söz konusu şüphelilerin dışında saldırı eylemine katılanların tespitine ilişkin çalışmaların devam ettiği belirtildi.

CHP’li heyet Çubuk Adliyesi’nde

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluna Akkuzulu Mahallesi’nde yapılan saldırıya ilişkin CHP’li heyet suç duyurusunda bulunmak için Çubuk Adliyesi’ne geldi. Kılıçdaroğlu’na Akkuzulu Mahallesi’nde yapılan saldırıya ilişkin, Murat Emir, Yıldırım Kaya, Deniz Demir öncülüğündeki CHP’li heyet, avukat Celal Çelik aracılığıyla suç duyurusunda bulunmak için Çubuk Adliyesi’ne geldi. Heyet, Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırılara ilişkin suç duyurusunda bulunacak.

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na Çubuk tepkisi

TBMM’deki 23 Nisan özel oturumuna katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP’liler konuşacakken ayrıldı.

Bununla ilgili soru üzerine, “Mehmedimi şehit edenleri dinleyeyim mi yani” diyen Erdoğan, Çubuk’ta yaşananlar için de şu ifadeleri kullandı: “PKK ile hangi siyasi örgüt el ele kol kola geziyor ve bunun yanında da Türkiye’de hangi siyasi partiler kol kola veriyorlar. Sonra oraya gidiyorlar. Ben bile bir cumhurbaşkanı olarak herhangi bir şehit evi ziyaretinde önce soruyorum. Gidişim orayı rahatsız eder mi?” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çubuk’ta saldırıya uğrayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aramayacağını söyledi. TBMM’deki oturumdan HDP’lilerin konuşmasını beklemeden ayrıldı. Erdoğan, “Erken ayrılıyorsunuz” sorusu üzerine “Nasıl ayrılmayalım? İstiklal Marşını şu parlamentoda söylemeyenleri dinleyelim mi? Mehmedimi şehit edenleri dinleyelim mi? Onlarla kol kola olanları dinleyelim mi” dedi.

Erdoğan, Çubuk’ta yaşananlarla ilgili de şunları söyledi: “Burada bir şehit var ve bu şehidin kimler tarafından yapıldığı belli. PKK ile hangi siyasi örgüt el ele kol kola geziyor ve bunun yanında da Türkiye’de hangi siyasi partiler kol kola veriyorlar. Sonra oraya gidiyorlar. Burada artık bir gaz sıkışması var. Bu insanların birikmiş olan gaz sıkışması karşısında nereye gideceksin, bunların hepsini etraflıca bir incelemek lazım, bunların üzerine de düşünmek lazım değil mi? Bunları bir istismar şeyine dönüştürmenin bir anlamı yok. Buralarda çok dikkat etmemiz gerekir. Ben bile bir cumhurbaşkanı olarak herhangi bir şehit evi ziyaretinde önce soruyorum. Gidişim orayı rahatsız eder mi? Eğer edecekse gitmeyim derim. Dua yapacaksam duayı evimden yaparım, olay bu kadar basit.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu arayıp aramayacağına ilişkin gelen soruya “Yorumumu yaptım. Daha neden arayayım?” şeklinde yanıt verdi.

Çubuk Adliyesinde Geniş Güvenlik Tedbiri

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğraması olayını araştıran Çubuk Başsavcılığı’nın bulunduğu Çubuk Adliyesi önünde güvenlik güçleri tedbir aldı. Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğraması olayını araştıran Çubuk Başsavcılığı önünde, oluşabilecek olumsuzluklara karşı Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı Çevik Kuvvet ekipleri tarafından geniş tedbir aldı.

Çubuk Kaymakamlığından Kılıçdaroğlu açıklaması

Çubuk Kaymakamlığından, şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenaze törenine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için planlı bir karşılama yapılmadığı bildirildi.

Kaymakamlıktan yapılan yazılı açıklamada, Akkuzulu Mahallesi’nde 21 Nisan Pazar günü şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı için düzenlenen cenaze törenine ilişkin bilgilendirme yapıldı. Söz konusu cenaze töreniyle ilgili bilgi kirliliği yaşanmaması amacıyla açıklama yapılmasına gerek duyulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Cenaze töreninin olduğu alanda sayın Milli Savunma Bakanımızı beklerken sayın CHP Genel Başkanı da gelmiş ve o anda spontane olarak karşılanmıştır. Özel olarak bilgi dahilinde planlı bir karşılama olmadığı gibi gelişinden gelişi anında bilgimiz olmuştur.”

Açıklamada, şehit ailesinin de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun törene katılacağından bilgilerinin olmadığını ilettikleri vurgulandı.

ÇUBUK TERÖR MAĞDURLARI DERNEĞİ’NDEN AÇIKLAMA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde saldırıya uğradığı Ankara’nın Çubuk ilçesinde faaliyet gösteren Çubuk Terör Mağdurları Derneği’nin Başkanı Zeki Avan, olayla ilgili yazılı açıklama yaptı. Şehit Yener Kırıkcı ile birlikte tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek terör örgütü PKK’yı ve destekçilerini de şiddet ve nefret ile kınayan Avan, “Bizler ilçemizin 73’üncü şehidi Yener Kırıkcı’nın acısını yaşarken, şehidimizin cenaze töreninde demokratik çerçevede yapılan eleştiri ve protestolardan sonra CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan fiziki saldırı bizleri derinden üzmüştür. ” açıklamasında bulundu.

Çubuk köylüsüne terörist muamelesi kabul edilemez

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesindeki saldırı olayına ilişkin, “Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP Genel Başkanını seçim döneminde kullandığı dil ve kurduğu ittifaklar sebebiyle protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan paylaşımda, Fahrettin Altun’un, Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’na yaptığı açıklamalara yer verildi. Terör örgütü PKK tarafından şehit düşürülen piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenazesinde istenmeyen bir olay yaşandığını haince bir terör saldırısında şehit düşen askerlerin acısından ziyade cenaze merasiminde yaşananların gündem olduğunu belirten Altun, “Elbette yaşanan olaydan üzüntü duyduk. Şiddetin hiçbir türü tasvip edilemez. Biz kimilerinin yaptığı gibi şiddetin önüne ‘devrimci’ sıfatı getirip, şiddeti ‘devrimci şiddet’ diyerek meşrulaştırmayız. Şiddetten medet ummayız.” ifadesini kullandı.

Önemli bir yanlışın altını çizmek gerektiğine dikkati çeken Altun, dün Kılıçdaroğlu’na tepki gösterenlere, “Bir grup öfkeli marjinal insan”, “organize suç şebekesi” muamelesi yapmanın doğru olmadığına değindi.

Oradakilerin kahraman şehide karşı son vazifelerini yerine getirmek için bir araya gelen şehit yakınları olduğunu vurgulayan Altun, bu kişilerin kardeşleri ve evlatlarının bugüne kadar 40 bin canı kalleşçe almış terörist bir örgüt tarafından şehit edildiğini anımsattı.

“Birileri Erdoğan nefretinden dolayı bu teröristlerin siyasi uzantılarını desteklemeyi, onlarla ittifak kurmayı kendilerine yediriyor olabilir ancak halk bu işbirliğini kesinlikle hazmedemiyor.” değerlendirmesinde bulunan Altun, şunları kaydetti: “Halka unutkan, istedikleri yöne çekebilecekleri bir kitle muamelesi yapanlar, sosyal medyanın dışında gerçek bir dünya olduğunu ve burada manipülasyonların kolay kolay tutmadığını anlamak zorunda. Kardeşlerimizi, evlatlarımızı, babalarımızı şehit vererek bugünlere getirdiğimiz bir mücadeleyi ve bu mücadeleyi kime karşı verdiğimizi unutacağımızı düşünmeleri bu toplumun kodlarına ne kadar yabancı olduklarının bir kanıtıdır. Ortada tarifsiz bir acı vardır. Tarifsiz bir acının yaşandığı böylesi bir atmosferde gerilimin bir parçası olacak davranışlar ne yazık ki bu istenmeyen olaya zemin hazırlamıştır.

Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP Genel Başkanını seçim döneminde kullandığı dil ve kurduğu ittifaklar sebebiyle protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Atatürk’ün partisinin genel başkanı Ankara’da bir şehit cenazesinde vatandaşın tepkisiyle karşı karşıya kalıyorsa öncelikle şapkasını önüne alıp muhasebe yapması gerekir. Bu tepkiyi alan herhangi bir siyasetçinin, kendi sorumluluğunu düşünmek dururken halka “marjinal bir grup” muamelesi yapması gerçekten hayrete şayan bir durumdur. “Ben neden milletimin gönlünden bu kadar uzak düştüm” diye sormak yerine, halka parmak sallaması üzücüdür.”

Kimse teröristlerle şehit yakınlarını aynı kefeye koymaya kalkamaz

Hiç kimsenin bir siyasetçinin böyle bir duruma düştüğünü görmek istemeyeceğini aktaran Altun, yaşanan olayın spontane geliştiğini; planlı olmadığının gün gibi aşikar olduğunu bildirdi.

Her ne olursa olsun soğukkanlılığı koruyarak, toplumsal öfkenin kaynağına inmek gerektiğine işaret eden Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile kurduğu ittifak ve seçimden sonra HDP tarafından yapılan ‘biz kazandırdık’ açıklamaları toplumun kahir ekseriyetinde ciddi bir tepki yarattı. Sayın Kılıçdaroğlu, cenazesine katıldığı askerimizin daha seçim öncesinde ‘onlar mı bize saldıracak? Hayır efendim’ dediği bir terör örgütünün saldırısıyla şehit olduğunu nasıl görmezden gelebiliyor. Toplumun terör konusundaki hassasiyetini yok sayarak bir siyasal ittifak kurma girişiminin istenmeyen sonuçlar üreteceği aşikardır. Bu rahatsızlığın anlaşılması ve giderilmesi için çalışılması gerekiyor.

Tekrar ediyorum, cenaze merasiminde yaşanan olay elbette üzücü. Şiddete herkesin mesafe koyması gerekiyor. Ancak şehit ailelerinden kızgın tepkiler geldiğinde ayağa kalkanlar terör örgütünün vahşi cinayetleri ve katliamları karşısında sessizliklerini koruyorlar. Milletimizin bu ikiyüzlülüğü teşhis ettiği kanaatindeyiz. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun şehit yakınlarının tepkisini, daha önce Artvin’de kendisine yapılan PKK saldırısı ile bir tutmasını da kabul etmek mümkün değildir. Kimse teröristlerle şehit yakınlarını aynı kefeye koymaya kalkamaz. Cenazede olan olay maksadını aşan, tasvip etmediğimiz bir tepkidir ama evlatlarını şehit vermiş, ocağına ateş düşmüş, ay yıldız için bedel ödemiş bu ailemizi PKK ile bir tutmak, henüz daha toprağı kurumamış şehidimizin aziz hatırasına hakarettir, ihanettir.”

CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’na eleştiri

Fahrettin Altun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun birkaç gün önce “Gezi Parkı’na da bahar gelmeye başlamış. Gezinin güzel gözlü çocuklarına selam olsun” diyerek açıkça gezi kalkışmasına gönderme yaptığını hatırlattı.

CHP İstanbul İl Başkanının sorumsuz tutumunu sürdürerek açıklamalar yaptığını anlatan Altun, sözlerini şöyle tamamladı: “Siyasi rant bekleyen zehirli bir dil kullanıldığına ve bu zehirli dilin sahiplerinin bu saldırıda pay sahibi olduğundan bahsediyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti için ‘devlet katil değil, seri katil’ diye tweet atan, 15 Temmuz işgal girişimine karşı koyan sivil vatandaşlara ‘inandığınız Allah’ınız sizin de belanızı versin’ diyebilen bir kişi acaba hangi zehirli dilden bahsediyor? Yine çok değil seçimden hemen sonra da bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişi de seçimlerle ilgili toplumsal hassasiyetleri gözardı edecek açıklamalar yapmıştı. Bu da onun ideolojik körlük içine girdiğinin, Stockholm sendromu yaşadığının kanıtı olsa gerek. 7 Haziran 2015’ten sonra siyasal rant uğruna terör örgütlerini yarayışlı addetmenin ne denli ağır bedeller ürettiğini bu ülke gördü.

Bu noktada herkese sorumluluk düştüğünü unutmamalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın iki gün önce ‘Vakit kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi perçinleme vaktidir’ çağrısında bulunduğu bu ortamda bu yaşananlar üzücüdür. Türkiye’nin huzur iklimine zarar verecek nitelikteki sorumsuz davranışlardan uzak durulmalıdır. Ortak acılarımız üzerinden gerilim üretecek siyasi söylemlerden ve davranışlardan uzak durmalıyız. Huzur ve güven ortamı için hepimiz, samimi ve ortak bir gayretin içinde olmalıyız.”

Kılıçdaroğlu’na Saldırı Soruşturması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde saldırıda bulunulduğu sırada yanında yer alan Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Ankara Milletvekili Murat Emir ile bir grup partili Çubuk Adliyesine gelerek, şüphelilerden şikayetçi oldu.

Adliye çıkışında açıklamalarda bulunan Kaya, olayın faillerinin yargı önünde hesap vermesi için mağdur müşteki sıfatıyla savcıya beyanda bulunduklarını söyledi.

Yaşananların sadece Akkuzulu Mahallesi’nin sorunu olmadığına işaret eden Kaya, “Mutlaka adaletin, hakkın ve hukukun açığa çıkarılmasını istiyoruz. Yakalanan ve gözaltına alınanlar değil, bu oyunu kuranlar ve bu oyunu yönetenlerin açığa çıkarılması gerekiyor.” dedi.

Kılıçdaroğlu’nu linç etmek için kurgulanmış bir tezgahı el birliğiyle bozmaya çalıştıklarını ifade eden Kaya, görüntülerden saldırı eyleminde bulunan 31 kişi tespit ettiklerini sözlerine ekledi.

“Kamu vicdanı rahatlatılmalı”

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de gerçeğin ortaya çıkmasını, adaletin yerini bulmasını ve kamu vicdanının rahatlatılmasını talep ettiklerini dile getirdi.

Saldırının Türkiye’nin barışına, kardeşliğine ve demokrasisine yapıldığına dikkati çeken Emir, “Arkasında kimler var, kimler tezgahladı, kimler azmettirdi, kimler bu olaylardan hoşnuttu, kimler etkili müdahalede bulunmadı ve kimler şu anda bu işlenen ağır suçu hafif göstermeye çalışıyor? Bunların ortaya çıkarılmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu da şikayetçi olmuştu

Öte yandan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da avukatı aracılığıyla Ankara’nın Çubuk ilçesi Akkuzulu Mahallesi’nde 21 Nisan Pazar günü şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreni sonrasında uğradığı saldırıya ilişkin soruşturma kapsamında şüpheliler hakkında şikayette bulunmuştu.

Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıya ilişkin Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 9 kişi gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden 3’ü savcılıktan serbest bırakılırken 5’i ise adli kontrol şartıyla salıverilmişti.

Kılıçdaroğlu’na yumruk attığı kameralar tarafından görüntülenen şüpheli Osman S.’nin de gözaltı süresi uzatılmıştı.

Söz konusu şüphelilerin dışında saldırı eylemine katılanların tespitine ilişkin çalışmaların devam ettiği belirtildi.

Mansur Yavaş: “Halk Cenazenin Arkasından Gitseydi Bunlar Olmayacaktı”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Halk cenazenin arkasından gelecekti. Halk cenazenin arkasından gitseydi bunlar olmayacaktı. Kemal bey cenazenin arkasından gidince, halk da onunla birlikte gitti” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Yavaş, Çubuk’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıyla ilgili, “Halk cenazenin arkasından gelecekti. Halk cenazenin arkasından gitseydi, bunlar olmayacaktı. Kemal bey cenazenin arkasından gidince, halk da onunla birlikte gitti. Protestolar devam ediyordu” dedi.

Mansur Yavaş, “Kılıçdaroğlu’nu Bırakıp Gittiniz mi?” Sorusuna Cevap Verdi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Kemal Kılıçdaroğlu’nu bırakıp gittiniz mi?” sorusuna “Kemal Bey benden önce geçti. Ayrıldık daha sonra. Birbirimizi göremedik.” diye cevap verdi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehitcenazesinde yapılan saldırıya ilişkin konuştu. Yavaş, “Kılıçdaroğlu’nu bırakıp gitti” eleştirilerine yanıt verdi.

Mansur Yavaş, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un, TBMM’nin açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Mansur Yavaş, ‘Kılıçdaroğlu’nu Bırakıp Gittiniz mi?’ Sorusuna Cevap Verdi Yavaş, şehit cenazesinde yaşananları şöyle anlattı:

“ONU, ARABANIN ARKASINA KOYDULAR”

“Daha sonra biz hemen ayrıldık. Kemal Bey ile o anda ayrılmamızın sebebi, onu arabanın arkasına koydular. Cenazeyle beraber oraya götürdüler. Benim etrafımda da Çubuklular vardı. Biz geçemedik. Daha sonra beni fark ettiklerinde biz geçtik ama aramızda 40-50 metre mesafe oldu. Toz toprak kalktı. Sol taraf boştu. Yani sağ taraftan götüreceklerine soldan götürse vatandaşa daha uzak olurdu diye düşünüyorum.”

ELEŞTİRİLERE YANIT VERDİ

Bir gazetecinin, “Bırakıp gittiğiniz yönünde birtakım eleştiriler var.” ifadesine Yavaş, “Kemal Bey benden önce geçti. Ayrıldık daha sonra. Birbirimizi göremedik.” karşılığını verdi.

Mansur Yavaş, ‘Kılıçdaroğlu’nu Bırakıp Gittiniz mi?’ Sorusuna Cevap Verdi

“PROVOKASYON OLDUĞU KESİN”

Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu evin etrafında konuşlanmasının anımsatılması üzerine Yavaş, “Provokasyon olduğu kesin. Buna kimse ‘provokasyon yok’ diyemez. Yani beklemişler. Normalde cenaze namazına gelen insan, mutlaka şehidin en azından mezarına toprak atmak isteyecektir. Orada duaya katılmak isteyecektir. Bunun izahı yok yani.” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun Cenazeye Katılacağından Haberimiz Yoktu”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğradığı Çubuk ilçesi Akkuzulu Mahallesi’nin muhtarı Halil Kökmen, “Kemal Bey’in mahallemizde, şehit cenazesine katılacağından kesinlikle haberimiz yoktu.

Ne Kemal Bey’den ne de CHP il ve ilçe teşkilatından bize kesinlikle katılımla ilgili bilgi gelmedi.” dedi.

Kökmen, gazetecilere açıklamada son gelişmeler nedeniyle şehit yakınları olarak acılarını yaşayamadıklarını, köylerinin böyle bir olayla anılmasından rahatsız olduklarını dile getirdi.

“Bize şehit acısını bile yaşatmadılar. Bu olaylar bizi çok üzdü, burada acımızı yaşamıyoruz. Bizim üstümüzden şey yapmasınlar, acımızı yaşamak istiyoruz.” diyen Kökmen, olayda iddia edildiği gibi bir provokasyonun söz konusu olmadığını söyledi.

“Oradakiler tamamen mahallemizin halkıydı. Dışarıda gelen yoktu. O anki öfkeyle bir şey oldu, üzüntü duyduk. Halk, ‘PKK ile birlik olmayın, askerimiz ile güvenlik güçlerimiz ile birlik olun.’ dedi. Biz kurşun acısını yaşarken, neler yaşıyoruz bilmiyorum.” ifadelerini kullanan Kökmen, şöyle devam etti:

“Kemal bey’in mahallemizde, şehit cenazesine katılacağından kesinlikle haberimiz yoktu. Ne Kemal bey’den ne de CHP il ve ilçe teşkilatından bize kesinlikle katılımla ilgili bilgi gelmedi. Kemal Bey’in mahallemize, cenazemize gelmesi kesinlikle sürpriz oldu. Namaz kılınma anıydı, bağrışmaları duyunca Kemal bey’in geldiğini anladık.”

“Geçmiş olsun ziyaretine gidecektik”

Kemal Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun ziyaretine gitmek için randevu talep ettiklerini aktaran Kökmen, “Kemal bey’e perşembe günü bir özür ziyaretinde bulunmak istiyorduk ama televizyondan gördüğüm kadarıyla bizden önce HDP örgütlerini kabul etmiş. Onların ‘geçmiş olsunlarını’ kabul etmiş. Ondan dolayı şehit ailesi olarak biz bu ziyaretimizden vazgeçtik, gelmeyeceğiz. Kemal bey kusura bakmasın. Bizim canımızı, kanımızı alanlarla bir araya gelmesi bizi üzdü.” şeklinde konuştu.

TBMM Başkanvekili Levent Gök Açıklaması

TBMM Başkanvekili Levent Gök, Ankara’nın Çubuk ilçesindeki şehit cenazesinde kendisine ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıya ilişkin, “Birkaç milletvekili arkadaşımız şikayet dilekçeleriyle başvurdu. Biz de genel başkanımızla ayrıca başvuracağız.” dedi.

Gök, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un, TBMM’nin açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Şehit cenazesinde kendisine ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıda bulunulması konusunda değerlendirme yapan Levent Gök, siyaset dilinin yumuşaması gerektiğine inandıklarını ifade etti.

Herkesin sağduyulu olmasını ve hukuk içerisinde kalınarak yola devam etmesi gerektiğini vurgulayan Gök, “Siyasetin, insanlarımızı kutuplaştırmaktan uzaklaştırarak daha bir kucaklaşma sürecine sokması en büyük arzumuz. Ben, bu olayın en büyük mağdurlarından birisi olarak, elbette içindeki kızgınlığı dışa vurma hakkına sahip olan birisiyim ama bunu yapmıyorum. Her şeyi iç dünyamda çözüyorum.” diye konuştu.

Soruşturma sürecine ilişkin bir soru üzerine Gök, soruşturmanın yavaş yürüdüğünü gördüğünü aktardı.

Gök, 9 kişinin gözaltına alındığını ve 8 kişinin serbest bırakıldığının ifade edildiğini vurgulayarak, “Bu olayın vahameti karşısında 9 kişinin bu işle irtibatının sağlanması yetersiz bir sayı. Yüzlerce kişi var. Her biri de fotoğraflarıyla video görüntüleriyle ortada.” değerlendirmesini yaptı.

Kendisinin bir suç duyurusunda bulunup bulunmayacağına ilişkin de Gök, hukukçuların bu konuda çalıştığını belirterek, “Birkaç milletvekili arkadaşımız şikayet dilekçeleriyle başvurdu. Biz de genel başkanımızla ayrıca başvuracağız.” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu Açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde saldırıda bulunulmasının ardından CHP tarafından yapılan “Haber verildi.” ve “Bilgilendirildi.” şeklindeki açıklamalara ilişkin, “Muhtarın bilgisi ve haberi olduğunu söylüyor, muhtar açıklama yapıyor ‘Haber yok.’ diyor. Ailenin bilgisi olduğu söyleniyor, aile açıklama yapıyor, ‘Bizim bilgimiz yoktur, artık bizi rahat bıraksın, biz dua etmek istiyoruz.’ diyor. ‘Elde sopalar vardı.’ diyor, sopalarla ilgili kimsenin bir bilgisi, görgüsü veya böyle bir değerlendirme yok. İnanın bir yalan rüzgarı ile karşı karşıyayız. Ben bu yalan rüzgarından yoruldum.” dedi.

Soylu, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un, TBMM’nin açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

YSK’nin İstanbul seçimlerine ilişkin kararları sorulan Soylu, “YSK’nin bir kararla birlikte bu itiraza konu olan meselelerin araştırılması ve bunlarla ilgili yapılacak birtakım değerlendirmelerin önemli olduğunu düşünüyorum. O, YSK’nin kararı. Araştırmaların sonucu ne çıkacak hep beraber göreceğiz.” dedi.

Soylu, İçişleri Bakanlığının bu konuda bir tespitinin olup olmadığına ilişkin soruya da, “Seçimi YSK yürütüyor.” şeklinde yanıt verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde saldırıda bulunulmasının ardından CHP tarafından yapılan “Haber verildi.” ve “Bilgilendirildi.” şeklindeki açıklamaları da değerlendiren Soylu, şöyle konuştu: “Bir yalan rüzgarı ile karşı karşıyayız. İnanın ben bu yalan rüzgarından yoruldum. Muhtarın bilgisi ve haberi olduğunu söylüyor, muhtar açıklama yapıyor, ‘Haber yok.’ diyor. Ailenin bilgisi olduğu söyleniyor, aile açıklama yapıyor, ‘Bizim bilgimiz yoktur, artık bizi rahat bıraksın, biz dua etmek istiyoruz.’ diyor. ‘Elde sopalar vardı.’ diyor, sopalarla ilgili kimsenin bir bilgisi, görgüsü veya böyle bir değerlendirme yok. İnanın bir yalan rüzgarı ile karşı karşıyayız. Bir siyasi partinin genel başkanına üst üste bu kadar yalan söylemek yakışmıyor. Çok üzülüyorum. Bu ayıp bir şeydir. Herkesin bildiği, takip ettiği, en azından köyde insanların yaşadığı bir meseleyi alıp yolda adım atarken bir yalanla bütünleştirmek bana sadece üzüntü veriyor.”

Soruşturmanın adli ve idari olarak devam ettiğini bildiren Soylu, “Bizim bulgularımızda şu ana kadar provokasyonu veya dışarıdan gelerek provokasyonu sağlayan bir tespitimiz söz konusu değildir.” dedi. Müfettişler, istihbarat ekipleri, jandarma, emniyet birimlerinin orada olduğunu ve çalışmaların sürdüğünü belirten Soylu, şu anda bir provokasyonun söz konusu olmadığını kaydetti.

“Bunlar istihareye yatılarak öğrenilecek hususlar değil”

Oradaki vatandaşların reaksiyonu sonucu en nihayetinde gelişen müessif bir hadisenin yaşandığını dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

“Burada bunu sürekli tevil etmeye çalışmak, sürekli ‘Ben gittiğim zaman herkese haber verdim…’ Emniyete haber vermemiş, Kaymakamlığa haber vermemiş, Valiliğe haber vermemiş. Emniyetin açıklaması var. Deniyor ki açıklamada, ‘Bizi şu saatte aradılar. Tutanaklarda bunlar. Bu iki saatte de bize söyledikleri, cenazeyle ilgili yerin bilgisi, şehit ailesinin irtibat bilgileri’. Biz sorduk, buraya gidecek misiniz? ‘Hayır. Belli değil. Gidersek biz size haber veririz’. Bunlar istihareye yatılarak öğrenilecek hususlar değildir. Hepimiz bu konularda tecrübe ve bilgi sahibiyiz.”

Kendisinin de şehit cenazelerine veya başka cenazelere gittiğinde, şehit ailelerini ziyaret ettiğinde aileleri rahatsız edecek bir durum söz konusu olursa imtina ettiğini anlatan Soylu, o aileler taziyeyi kabul etmiyorsa, oraya gitmeyi doğru bulmadıklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun, “Kaymakam o zaman beni niye karşıladı?” şeklinde açıklamasının olduğunu aktaran Soylu, “Kaymakam, ‘Cenaze töreninin olduğu alanda sayın Milli Savunma Bakanımızı beklerken sayın CHP Genel Başkanı da gelmiş ve o anda spontane olarak karşılanmıştır.’ diyor. Bir unutkanlık var. Unutkanlıkla ilgili bir durum söz konusu. Bu benim meselem değil. veya çok net bir şekilde bir yalan rüzgarıyla karşı karşıyayız. Olay oldu, bu olay müessif. Herkes değerlendirme yaptı. Ama bunun üzerinden bir yalanla beraber bunu tahkim etmeye, kuvvetlendirmeye çalışmak… Ben siyasi hayatta ilk kez üst üste yalanlar dizisiyle karşı karşıyayım.” ifadelerine yer verdi.

Saldırıda sopa, bıçak kullanıldığına dair bir tespitlerinin olup olmadığı sorusuna karşılık Soylu, şöyle konuştu: “Bir kişi desin ki, ‘Burada sopa vardı’. Binlerce tanık var orada. Binlerce kamu görevlisi var. Diyor ya, ‘Kimse yoktu sadece korumalarım vardı…” Kemal Kılıçdaroğlu’nun etrafında o anda sadece 41 koruma görevlisi var. Kendi koruma görevlisi sayısı 18’dir; tek tek fotoğraflı, isimleri belli. Bütün bunları ortaya koymak, bütün bunları değerlendirmek ne anlama geliyor hala anlamış değilim. Biz, Doğu ve Güneydoğu’yu muhafaza ediyoruz, orada terörle mücadele ediyoruz. Türkiye’nin şehirlerinde terörle mücadele ettik. Bir cenazede sayın Kılıçdaroğlu’nu mu muhafaza edemeyeceğiz ve koruyamayacağız? Haber verse oradan nasıl gelmişse o şekilde oradan çıkar. Bana sorsa ben gitmemesinin daha doğru olabileceğini çok net bir şekilde söylerim. Çünkü ortamı takip ediyorum. Bizim meselemiz biraz da psikolojik iklimi takip etmek ve tedbir almaktır. Sadece güvenlik tedbiri almak değildir.”

Kılıçdaroğlu’nu, geçmiş bir zamanda benzer bir veya iki konuda CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ya da Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu üzerinden, ‘Buraya gitmese çok daha doğru olur.’ şeklinde yönlendirmesinin olduğunu belirten Soylu, onların da buna uyduğunu söyledi.

Soylu, meselenin sadece bir güvenlik ekibi meselesi olmadığını, meselenin bir “iklim meselesi” olduğunu kaydetti.

“İçişleri Bakanı olarak o gün de uyarımı ortaya koydum”

“Şehit cenazelerinde CHP’liler protokole alınmasın.” şeklinde kendisinin açıklamasının olduğunun hatırlatılması ve “Bu iklimin yaratılmasında bir sorumluluk hissediyor musunuz?” sorusunun yöneltilmesi üzerine Soylu, şu ifadelere yer verdi: “Niye sorumluluk hissedeyim ki? Ben İçişleri Bakanı olarak o gün de uyarımı ortaya koydum. Bu olaylar meydana gelmesin diye. Ben o olayları anlatırken, orayı bir dinlerseniz şunu söyledim, ‘PKK’nın siyasi kolu HDP’nin 24 Haziran’da Meclise girmesinin nedeni CHP’dir. CHP’liler, 24 Haziran seçimlerinde, ‘Bir oy HDP’ye, bir oy CHP’ye.’ diye HDP’nin Meclise girmesi konusunda bir şekilde katkı koydular. Burada bir destek verdiler. Seçimlerin akabinde dedim ki ‘Eğer bir şehit cenazesi olursa Allah muhafaza, birtakım olaylardan endişe ederim. Çünkü bu millet, PKK’nın siyasi kolu HDP’nin, CHP tarafından Meclise sokulmasını orada bir reaksiyon olarak ortaya koyabilir. Ben de valilerimize, CHP il başkanlarının protokole alınmaması konusunu -cenazeye gelmemesi değil- söyledim. Bu bir tedbirdi. İki ay önce gazeteciler bana bunu hatırlatıp, ‘Şimdi ne diyorsunuz?’ dediler, ‘Şimdi bu tehlike geçti, isteyen istediği cenazeye gitsin.’ dedim. Eğer bir fikritakip olursa, benim söylediğim çok net bir şekilde anlaşılır. Ben bir tedbir ortaya koydum ve bu tedbirin ne kadar doğru bir tedbir olduğu, Çubuk’ta karşı karşıya kalınan süreçte çok net bir şekilde anlaşılmıştır. Ama isteyen istediği şekilde bunu değerlendirir, yorumlar.”

CHP’li yetkililerin, olaya ilişkin 30’dan fazla kişi tespit edildiği şeklinde açıklamalarının olduğunun aktarılması üzerine Soylu, soruşturmanın devam ettiğine dikkati çekti. Soylu, “Orada olan olaylarla ilgili hukuksal boyutunu değerlendirecek olan Cumhuriyet Savcılığıdır. Ben hukukçu değilim, avukat da değilim. Benim meselem görevli olduğum İçişleri Bakanlığı dolayısıyla meselenin idari boyutunu tetkik etmek ve Cumhuriyet Savcılığının kolluk kuvvetlerinden istediği gerekli hazırlıkları yaparak Cumhuriyet Savcılığına götürmektir. Arkadaşlar hem hakim hem yargıç hem polis hem müşteki hem karar verici. Yani benim bunların hepsi olabilecek bir takatim ve gücüm yok.” dedi.

“Ülkedeki iklim yalan söylemeyerek değişir”

Süleyman Soylu, ülkedeki iklimin nasıl değişeceği sorusuna da şu yanıtı verdi: “Yalan söylemeyerek değişir. Terör örgütleriyle aralarına mesafe koyarak değişir. Bu kadar açık ve net. Dünyanın hangi demokrasisinde terör örgütleriyle bir mesafe konulan siyaset yapılabiliyor? O zaman görmeyelim. PKK’nın siyasi kolu olduğunu görmeyelim. Dikkat edin HDP, sayın Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun ziyaretine gitti, siz onun bu dört şehitle alakalı bir değerlendirmesini, bir üzüntüsünü hiç duydunuz mu? Bunu burada değerlendirirken işin tamamına bakmak lazım.”

Osman Sarıgün Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakıldı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı olayıyla ilgili gözaltına alınan Osman Sarıgün, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Ankara’nın Çubuk ilçesinde Akkuzulu Mahallesi’nde şehit piyade er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıyla ilgili soruşturmada gözaltına alınan şüphelilerden Osman Sarıgün, jandarmadaki ifadesinin ardından Çubuk Adliyesine getirildi. Savcı sorgusundan sonra nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Osman Sarıgün, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Çubuk ilçesine bağlı Akkuzulu Mahallesi’nde 21 Nisan Pazar günü şehit Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninde saldırıya uğramıştı. Saldırıyla ilgili, Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığın tarafından başlatılan soruşturmada Osman Sarıgün’ün de aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alınmıştı.Gözaltına alınan şüphelilerden 3’ü savcılık tarafından serbest bırakılırken, 5’i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Öte yandan, gözaltına alınan ve bırakılan şüphelilerin dışında saldırıya katılanların tespitine ilişkin çalışmaların devam ettiği öğrenildi. tb

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tasarım | www.aksiyonreklam.com